28 Aralık 2011 Çarşamba

PCOS'lu Yaşam...

Polikistik Over ve Polikistik Over Sendrom bir çoğunuzun da duymuş olabileceği gibi artık çok yaygın günümüzde. Ben de lise çağlarımdan beri yaşadığım bu sorunla ilgili bildiklerimi ve başıma gelenleri sizlerle paylaşmak istedim.
Bu hastalık kesin bir tedavisi olmayan, farklı ilaçlar kullanılmasına rağmen tümüyle iyileşemeyen bir durum. Bu yüzden bu hastalıkla ya da sendromla yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor. Yumurtalıklarınızda sıvı kist oluşumunun yanında, hirsutizm(tüylenme), adet düzensizliği, cilt sorunları gibi polikistik over'a bağlı ikiden fazla belirtiniz varsa bu sendrom olarak adlandırılıyor. Özellikle ülkemizde düzenli kontroller olmadığı için kadınlar bu durumu bir adet düzensizliği ya da yoğun akne sebebiyle doktora gittiklerinde öğreniyorlar. Ve ilk anda "kist" kelimesi korkutucu geliyor. Sizinle gerçekten ilgilenip bilgi verebilecek bir doktor bulabilmeniz çok zor ülkemizde. Çoğunlukla ilacı eline verip gönderiyorlar. Ben kendi deneyimlerimi, şimdiye kadar gittiğim doktorların görüşlerini ve internetten yaptığım araştırmaları aktaracağım. 
Benim polikistik over sendromu maceram, pürüzsüz ve bembeyaz bir yüzüm olmasına rağmen ve ergenliğimde bile sivilce sorunu yaşamamama rağmen 17 yaşında çene bölgemde artan akneler için cildiyeye gitmemle başladı. Doktorumun kadın doğum konsültasyonu istemesine çok şaşırmıştım ama şimdi biliyorum ki akneler için yüzü temiz tutmak, yağlı tuzlu yememek gibi şeyler neredeyse hikaye. Bu tamamen hormonal denge ve cilt sağlığına bağlı. Bu sebeple endokrin uzmanları, kadın doğum uzmanlarına gitmekten utanmayın. Çoklu bir tedaviye ihtiyacınız olabilir. 
Piyasadaki mevcut tüm ilaç türevlerini kullandım sanırım. Doğum kontrol ilaçları, metformin, anti androjen vs... Son olarak düşük hormon içerikli Belara doğum kontrol ilacını kullandım. Ve bu ilaçların neredeyse tamamı kullanmayı bıraktığımda eskisinden daha düzensiz adetlere neden oldu. :s 
Asıl anlatmak istediğim konu şu; artık bu tür ilaçlar kullanmıyorum tabii ki yine doktor tavsiyesiyle. Bu hastalığın ilaç tedavisini her yerden öğrenebilirsiniz ama öğrenmemiz gereken nasıl yaşamamız gerektiği. Artık sadece prolaktin hormonum yine yükseldiği için doğal bir ilaç kullanıyorum. Ve yazımın başında da söylediğim gibi, polikistik over bizi ne evlenince ne de çocuk yapınca terk ediyor. Bunların tamamı hurafedir... Evlenmeyle bunun ne gibi bir ilgisi olabilir ki zaten.. Bu bünyemizin oluşturduğu, kalıtsal etkenleri kanıtlanmamış, çok farklı sebeplerle oluşabilen bir hastalık ve yaşam kalitemize doğrudan bağlı. Ben şu sıralar pek uygulayamasam da doktorumun tavsiyesi şöyle; günde 1 saat tempolu yürüyüş, diyete dikkat edip sınırsız salata yemek, düzenli uyku, (hormonların düzenli salınımı için karanlıkta ve saat 23'ten önce uyunmalı) mutlu ve pozitif olmak. :) Yani aslolan tedavi şekliniz değil yaşam biçiminiz.
Gelelim işin benim için en olumsuz kısmına. Uzun süre bu tarz ilaçlar kullandığım için doktorum meme USG istedi. Ve sonuçta 1 solid kitle ve yoğun fibroglandüler parankim dokuda olduğu görüldü. :s Bunların ne demek olduğunu şu an pek bilmiyorum ama solid kitle nedeniyle yeterince tırsıyorum :s Yarın genel cerrahi randevum var ve diğer doktorun tavsiyesi üzre ince iğne biyopsisi yapılıp yapılmayacağına karar verilecek. 
Kadın hastalıkları diyince gizlenip saklanan utanılan bir konu olarak görülüyor ne yazık ki ülkemizde. Yaşadığım üzüntüyü anlatmak için değil farkındalık yaratmak için yazdım bu yazıyı. Bunu herkes yapıyor ama insan kendi yaşadığı bir şeyle daha içten olur bence. 
Hiçbir belirti göstermeden ilerleyebilecek pek çok hastalık var. Önemsiz gibi gördüğünüz şeylere kendiniz karar vermeyin. Küçük şeyleri dikkatle takip edin. Akıntılar, ben değişiklikleri, kanamalar, cilt rengindeki değişiklikler, mevsimsel değişiklik denilip geçilen her şeyin üzerine gidin. Kendinize iyi bakın :)

**Edit:
Gittiğim genel cerrah ve ultrasound'u elinin ucuyla çeken kadın bir sorun olmadığını söyledi... Ben de sinirlendim bir kitle 3 günde havaya mı uçtu diye ve bununla ilgili bir tedavi arayışına girmedim.
PCOS ile ilgili şu anda hiçbir şey yapmıyorum.. Kilomu sabit tutuyorum ve aslında Glifor içmem gerekirken onu da yapmıyorum! Hormonlarım normal çıkmasına rağmen vücudum testosteronum yüksekmiş gibi davranıp saçlarımı dökmeye vs devam ediyor :s Doktorların etkin bir tedavi sunamayışı, evlen çocuğun olmazsa gelirsin mantığı sürüyor...

Konuyla ilgili bir haber:
http://www.hurriyet.com.tr/saglik/19587817.asp#




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder