13 Ocak 2015 Salı

Sahip Olduklarımız Kaderimiz mi?

Bir gün, çok genç bir kızın, ani bir evlilik kararını önlemeye çalışırken buldum kendimi. Yeni tanıştığı biriyle, hemen evlenmek istiyordu. Çok düşük ücretle çalışıyor, belki de yaşadığı hayattan kaçmak istiyor diye düşündüm ama evlenmek istediği kişinin durumu da çok iyi sayılmazdı. Daha çok zaman vermesi için onu ikna etmeye çalışırken, eşinden yeni ayrılmış, belki iki kat yaşımızda bir abla, konuşmaya dahil oldu. Tek solukta hayat hikayesini anlattı, nefes alamadan dinledik..

Çok güzel bir kızmış, hala da öyle.. 20 yıl öncesinin doğası gereği, çok isteyeni olmuş ama diretmiş, okumak istemiş. Üniversiteyi bitirmiş, işe girmiş, kendisinin bulduğu, tanıyıp sevdiği biriyle evlenmek istemiş, öyle de olmuş. Kendi evimiz olmadan, çocuk doğurmam demiş, tek çocuğu var, onu iyi yetiştirmek için başka yapmadı kim bilir..

Evim de oldu, yazlığım da, iki arabamız vardı, çok güzel bir hayatım vardı, dedi.. Ama bu yaşta, 5 kuruşsuz, elimde bir çocuk, annemin evine geri dönmek zorunda kaldım, dedi. Son derece idealist yaşam öyküsünü dinlerken, benim gibi, genç kızı ikna etmek istediğini düşünmüştüm ama son cümlesi ikimizin de içine oturdu! Benim aksime, onun erken evliliğini onaylıyordu.



Kaderinizi yaşayın, başınıza ne geleceğini kimse bilemez dedi. Aşkı bir kere bulduysanız, peşinden gidin..

Duruşu, kararları, hayatta kalma mücadelesi beni hala etkiler ama ona katılamıyorum bazı noktalarda. Aradan geçen bir yılda, bizim küçük kız evlendi, işten ayrıldı. Çeyizlerini alabilmek için daha iyi bir işe girdi, sonrasını bilmiyorum. Ablamız da daha iyi bir işe girdi, bana sözleri kaldı.. Hala çoğu zaman, başıma gelenler kader mi, tesadüf mü, bir şeyleri değiştirebilir miyim bilmiyorum..

Bir gün, bir noktada boşanma ihtimalimiz var diye, anı yaşamak mantığı, bana saçma geliyor. Yıllarca yan yana nefes aldığınız insanı, aslında hiç tanıyamamış olabilirsiniz; yeni tanıştığınız biri için 2 saat sonra "işte evleneceğim adam" da diyebilirsiniz, peki bunlar kader midir?
Çok iyi tanıdığınızı, anlaştığınızı düşünerek, çok iyi bir evlilik yaptığınızı düşünerek, ona ömrünüzü adadığınızda ve her şey birden dibe vurduğunda bunu kadere mi bağlamalı?
Ben buna inanmayı reddediyorum. Hayatımda tanıdığım en iyi insanların başına, o kadar kötü şeyler geldi ki bu kader olamaz.. Kader, bu kadar acımasız olmamalı.

Başına gelen her şeyin bir sınav olduğunu, daha da kötülerinin olabileceğini düşünenler var. Daha kötüsü de olabilirdi diyip, kötüye razı olmak, kabullenmek bana çok aykırı. Bence bunların hepsi, sadece tesadüf..
20 senelik kocanız birden homoseksüel olmaya karar verdiyse bu sizin ya da kaderin suçu değil, sadece hayatın saçmalığı...

Belli noktalarda, hayatımızın kontrolü kendi elimizde olmalı, bunun dışında tabii ki an'ın getirdiklerini yaşamaya mahkumuz, yoksa ne tadı kalır ki? Buna bir nevi tevekkül de diyebiliriz. Her şeyi, hayattan beklememeli, bir şeyleri başarmak için çok çalışmalı. (Yazar, bu cümleyi kendi için kurmuyor :) )

35 yaşına gelmiş, 10 bilmem kaç yıldır bir birliktelik yaşarken, evlilik teklifi almayı "sürpriz" olarak gören bir kadın olmak istemem, ama önümü görmediğim bir yola da atılmam. Aşkın getirdiği heyecanı, güven ve sabırla harmanlayıp, makul bir tanıma süresiyle zirvede bitirmek lazım bu evlilik olayını :)


Siz ne düşünürsünüz bilmiyorum ama hayatın, bana getirdiği güzelliklere rağmen, yaşadığım kötü şeyleri düşününce, ben artık kadere inanmıyorum.. O kader, benim ablamı öldürdü dediğimde ama daha kötü de ölebilirdi diyenlere de inanmıyorum!
Sadece bugün varım, bugünümü yaşıyorum ama yarınını düşünmeyen ve bana zarar veren insanları da hayatımdan uzak tutuyorum. En azından, başıma kötü bir şey gelirse, tek suçlu benim artık..

Bu ara bu konulara fazlaca takılıyorum, özellikle mutlu bir evlilik yapmayı ya da bebek sahibi olmayı çok abartan insanlara çok kızıyorum. Allah'ın mucizesi vs gibi cümlelerle, bunlara sahip olamayan insanları ne kadar kırdığınızı bir düşünün? Onlar kötü insanlar mı?
Bir gecede bir servete konabilirsiniz, bir gecede tüm ailenizi kaybedebilirsiniz. Sahip olduklarınızın kıymetini bilin ama onlara çok güvenmeyin.. Sahip olduklarınızla, fark etmeden bir insanın yüreğini incitebilir ve bir gün çok daha fazla acıyı yaşayabilirsiniz..

Ee bu kız ne dedi şimdi? diyebilirsiniz, sadece iç dökme yazısıydı. :/ Aslında ne söyleyeceğimi ben de unuttum...


6 yorum:

  1. Ben hayatta "tesadüf" denilen kavramın çok az olduğunu düşünüyorum. Bana göre bir çok "tesadüfün" bir nedeni var. Çünkü insanlar bir nedenlerden dolayı yaptıklarını yapıyor, bu dünya bir nedenden dolayı oluşmuş, hayvanlar bir nedenlerden dolayı var...Kötü bir durum ile karşılaşınca tabiki de insan kendisini suçlamamalı. Lakin kadere de rest çekmeyi ben pek uygun görmüyorum. En iyisi benim motto "aman bre deryalar", önümüze bakalım :)

    YanıtlaSil
  2. içini döktüğün o kadar belli ki, hayat, kader, felek hangisini kullanmak istersen, ne verirse yaşamalı, değiştirebileceklerimizi değiştirmeli, ama daima olumlu bakmalıyız diye düşünüyorum. Bunun yanında beklentilerimizi de abartmazsak daha mı mutlu oluruz acaba? güzel bir yazı olmuş eline sağlık.

    YanıtlaSil
  3. Dün buna benzer bir konuda çok yakın bir arkadaşımla tartıştım.
    Ben de senin gibiyim Seçil. Her şeyin bir sebebi var, buna tesadüf mü dersin yaydığın enerjinin sonucu mu bilmiyorum. Ama kader demek bana artık inandırıcı gelmiyor. Bir şeylere kader diyince artık resmen hayata karşı "hevesim kırılıyor."

    YanıtlaSil
  4. Kendimi gördüm, benzer düşünüyoruz Seçil'cim, bu yazını da sevdim.

    YanıtlaSil
  5. Tamamen seninle aynı şekilde düşünüyorum. Bazen bodoslama yaşayan, tanışalı bir hafta olmada evlenmek isteyen, çok genç yaşta anne olan arkadaşlarımı gördükçe onları sarsıp kendine gel demek istiyorum, ama kulakları kapalı oluyor hepsinin. Hep böyle yaz, biz de okuyalım.

    YanıtlaSil
  6. merhaba;
    Seninle tamamen aynı fikirde değilim seçilcim;
    Kader muhakkak vardır, fakat biz zekamız ile şekil verebilir yol verebiliriz.
    ama karşı koyamadığımız kaderin mükafatınıda cezasınıda diğer dünyada alırız...
    sadece bu dünyalık düşünmek çok dar geliyor bana muhakkak bizim bildiğimiz ama görmediğimiz bir adalet sistemi daha olmalı,

    benim düşüncem yüzeysel ve şimdilik bu,


    yazına eline yüreğine sağlık yüzü kadar gönlüde güzel insan:)
    ablacığın nurlar içinde yatsın , başınız sağ olsun...

    YanıtlaSil