Yine çoook geç kaldığım bir mimle karşınızdayım. Yasemin Kokulu Bir Hayat blogunu pek muhterem yazarı Biricit, Nasıl Kitap Okursun? miminde beni de mimlemişti. Aynen görselindeki gibi bir Garfield olduğum için, bu yazı için fotoğraflar çektim, sonra kaybettim, e artık yazayım dedim :)
Öncelikle ortam neresi olursa olsun yata yata, döne döne kitap okurum :))
Yazlıkta şezlongda uzanırken, kulaklığım ve bilimum alet edavatın üzerimde güneş izi yapmaması için ilgili pozisyon alındıktan sonra, itinayla macera-gerilim, romantik-komedi gibi yazlık romanlar okunur :)
Kışın ise ev ortamı kitap okumaya pek müsait değil.. Okuldan pek fırsatım olmazdı zaten, onun dışında sürekli TV açık ve kışın ablamın odasında uyuduğum için lambayı açamıyorum gece. Yoksa en büyük zevkimdir uyumadan önce yatakta kitap okumak. Yan uyuduğum ve romanları da genelde öyle okuduğum için bazen sayfa değiştirdikçe diğer yanıma dönüyorum, işte tam bu durumda yatağın içinde turlarken ve kitabın sonunu merak ederken uzun bir gece beni bekliyor oluyor..
Evlendiğimde, her genç kızın rüyası gibi ben de koca bir kütüphane ve okuma kanepesi istiyorum.. Yalnız bu konuda da hassasım hemşehrim! :) Raflar, romanların boylarına uygun olacak, mutlaka cam ya da mobilya kapakları olmalı ki kitaplar hava alıp sararmasın. Kitaplar kendi aralarında türlerine, okunma sırası ve boylarına göre tanzim edilecek. Bu şartların tamamı birlikte sağlanamıyorsa psikoloji, tarih gibi türler göz önünde bulundurularak yazar ve boy sırası öncelikli parametre olarak göz önünde bulundurulacak! Zinhar kimseye ödünç roman verilmeyecek, sayfalar kırıştırılmadan ve katlanmadan okunacak..
İşte böyle, bu mimi yanıtlayanlar genelde okuma ortamlarından bahsetmişti ama benim için en mühimi okuduğum kitap sonraki dönemlerde kütüphanemde yer almalı ve kırışmamış olmalı.. Bu sebeple başkasından kitap almam..
Yine geç kaldığım ve herkes bu mimi yanıtladığı için yapmayan herkese adıyorum :)
Herkes keşke senin düşündüğünün yarısı kadar düşünse canım. Kitapları kağıt parçası olarak görenler ve olmadık işkenceler yapanlar var. Bir gün kitabın değerini anlayacaklar ama çok geç olacak :(
YanıtlaSilKitap okumak, "hobilerimiz" arasında yer aldığı için kağıda dokunmanın hazzını keşfedemiyorlar..
Sil