11 Mayıs 2013 Cumartesi

Rossmann Alterra Alışverişi-Reklamlar Hakkında...

Watsons yazısına ekleyecektim ama yine çenem düştü, kabul ediyorum...
Rossmann'da anneler gününe özel değil de daha genel indirimler vardı sanırım.. Çok kısa süre bakabildim, Alterra'da %50 indirim olduğunu görünce denemek istedim. Daha önce hiçbir şeyini kullanmadım. Ürünleri organik sertifikalıymış, kimyasal maddenin neyi organikse :s İçinde bitki yağları falan olduğu yazıyor ama inanılmaz kötü kokuyorlar.. Son kullanma tarihi geçmemiş ve tüm ürünlerin kokusu aynı değil, yani bozulma kokusu mu bilmiyorum ama kullanılacak gibi de değil. Rossmann'a mail attım, dilerim yanıtlarlar..
Farın ışıltısı, renk verişi falan çok güzel hatta çekilişe ilave yapmak için de alacaktım iyi ki almamışım :s
fiyatları çok uygundu el peelingi 3,45 diğerlerinin ne olduğu fişte yazılmamış 3,60 4,60 8,40 yazıyor. Hangisi hangisi bilmiyorum ama Adana Rossmann'da RDL, Alterra gibi kendi markalarında pek sirkülasyon yok anlaşılan, dolayısıyla bu eski ürünleri gidin alın diyemem..
Fiyat etiketinde peeling okuyup, el kremi almışım, hatta blogda da öyle yazmışım, hatta bugün ellerim ıslakken sıktım ve içinden krem çıktı :) Nihayetinde ürünün üzerini okuyabildim.. :s Ve tabii ki o da korkunç kokuyor..
Kozmetik alışverişlerinin dışında beni en çok mutlu eden ise 15 yıldan sonra sanal bebek bulup almam oldu. Çocukken çılgıncasına oynardım, hatta geçirdiğimiz bir trafik kazasında elimde sanal bebek vardı, saatini ayarlıyordum. Bir süre çocukcağızın yüzüne bakmadım korkudan :D 
Dün sevgilimin yüzünü görebildim sonunda.. Elimde bebeğim çocuklar gibi şendim :) Aslında okurken daha az görüşebiliyorduk :s Şimdi başka bir şehirde çalışsa da haftada bir beni görmeye geliyor ve beni deli gibi mutlu ediyor. "Sevmiyor bu adam beni" diye çıldırmamı önlüyor yani.. 
Sanal bebeğin mutluluğu, gece kafamı yastığa koyana kadar sürdü... Ve anladım ki bebek doğurmak ciddi sabır ve emek işi ve akıllı adam işi değil tam kadın işi :) 5 dakika sonra cırlayıp, ötmeye başladı. Bastım reset'i pandamı öldürüp uyudum :) Sanal olduğu için pek sevinerek :)
Bunu önceden hissetmiş olacağım ki sevgilime "sence ben çocuk bakabilir miyim?" diye sormuştum dün, "3 gün sonra sıkılır atarsın" dedi :D Deli gibi bebek isteyen iki sevgili arasındaki tarihi konuşmadır herhalde..
Bahsetmek istediğim son konu ise şudur ki; bu yayınlanan son reklam var ya işte o beni deli ediyor.. Ama reklamı yayınlamış olmam değil, reklam hakkında bu kadar konuşulması... Ve benim de her şeyi eleştirirken, reklamı yayınlamış olmamın eleştirilmesi.. Öncelikle, ben her şeyi eleştirmiyorum, yapılan bir şey varsa onların kötü yanlarını eleştiriyorum ki bu moda haline geldi bir sürü blogda "bunu böyle yapmayın, şöyle yapın" yazıları görmeye başladım. Benim amacım pek bu değildi.. Ya da her şeyi eleştiren, dobra kız falan diye tanınmak gibi bir amacım yoktu, o yazıları laf olsun diye yazmıyorum, tamamen kendi analizlerim, kendi yaşam görüşüm doğrultusunda beni çılgına çeviren olayları, kimseye saldırmadan, kendi cümlelerimle, kendi blogumda yazmayı hedefledim. "Adsız" olarak gidip birilerine çemkirebilirdim ama buradan paylaştım ve işin tuhafı, eleştirdiğim o yüce, tapılası, büyük bloglar(!) benim yazdıklarımı zaten görmeyecekler, onlardan benim gibi nefret eden insanlar tarafından taktir ediliyorum sadece. Yani onlar yine görmüyor ve kendilerini değiştirmek gibi bir çabaları yok. Ki insanların kendilerini değiştirip, geliştirmek gibi bir çabası olsa zaten, kendi kendini gözlemler, yanlış yaptığım bir şeyler var mı diye düşünür.. Ya da insanlara ben en büyüğüm, bilmem kaç yıldır blog yazıyorum, ipini koparan blog yazıyor demek yerine "ben de yanlış gördüğünüz bir şeyler varsa şu mail adresine yazın, valla alınmayacağım" falan der.. Özellikle birinde şöyle bir şey gördüm, aramalarda tüy bilmem nesi diye arayıp da gelmiş ne aradın da ne buldun şeklinde bir serzeniş var. E arayıp bulup geldiğine göre, aradığını bulmuş demek ki.. 
Makyaj yapıp fotoğrafını paylaşma cesareti gösteren herkes, kendini profesyonel makyöz ve kainat güzeli zannetmese ve egoyu biraz daha düşürse, bence bloglar arası bu tartışmalar son bulacak... 
Meramımı doğru anlatabilen bir insan olduğuma inanıyorum, bu yüzden buradayım ve yazıyorum. Fakat reklam yayınladım diye eleştiriliyorsam, blogu kapatıp gitmeyi dahi düşündüm. Çünkü, blog yazmaya başlayan birçok kişi bloguna reklam alıyor-bumads reklamlarından bahsetmiyorum, blogun sağında solunda her yerinde yer alan reklamlar- sponsorlu çekilişler yapıyorlar hiçbir sorun olmuyor ama geliri hakkında hiçbir fikriniz olmayan, bumads reklamları için neden hakaret ediyorsunuz bunu anlamıyorum.. Evet, bence de kötü bir reklamdı ama onlara göre çok mantıklı. Bloga konuk yazar almak gibi görmüşler ve atıyorum ben bloguma X kişiyi konuk yazar aldım, o kişi kendi blogunda da yazıyı yayınladı. Benim ve onun okurları o yazıyı görecek, istatistik bununla sınırlı kalacak. Onun yazdıklarından ben sorumlu olmayacağım gibi herhangi bir insanın blogunda okuduğunuz bir ürünü de gidip alın diye kimse garanti veremez- ki bloglarda ve videolarda görüp aldığım ürünlerin en az yarısından memnun değilim!
Yazıyı yayınlayanlar da eleştirdi, okuyanlar da. Yayınlayanlar "keşke ürünü gönderselerdi, ben kullanıp yazsaydım" dedi. E o zaman bu ne kadar güvenilir bir şey? Ürün gelmedi de haberi geldi diye bozuluyorsun yani.. Reklamı gayet ucuza getirmişler o açık ama etkileri ne kadar büyük oldu onu da artık kendileri hesaplasın...
Peki, ben neden yayınladım? Öncelikle Bumerang'a üye olduğumda iki reklam geldi, gelirini açıklamamız yasak, tek söyleyebileceğim gerçekten düşük.. Bu gelire ihtiyacın var mı derseniz, benim yok, zaten yazılarımı bile okuyan sayısı düşük olduğu için reklamı kimse tıklamaz. Gelen teklifi yayınlamanız, teklif gelme oranını arttırıyor, ben biraz bunu görmek istemiştim. Asıl mesele ise, yazıyı açıp baktığımda ben de şaşırdım ama her Bumads içeriğinde olduğu gibi yazının sonunda Bumads içeriği olduğu belirtildiği için, insanların bunun bir reklam olduğunu anlayabileceğini düşündüm. Fakat tüm bloglara gelen, tüm eleştirilerde reklam olduğu anlaşılmış olmasına rağmen eleştiri ve hakaret hat safhadaydı. Yahu hiçbirini açıp okumadım diyorsunuz, asla gidip almam diyorsunuz. Açıp okumadıysanız ürünün ne olduğunu, alınıp alınamayacağını neye göre anladınız? Ya da ilk defa mı tüm bloglarda aynı anda yayınlanan bir yazı gördünüz? Evet ben de nefret ediyorum ben de açıp okumuyorum ama çok tıklanan, çok okunan blogların buna ihtiyacı var belki? Hatta var ya da yok kişilere saldırma hakkı veriyor mu bu bize? Belki işinden ayrıldı, elindeki ürünleri yazıyor, kullanıyor, onlarla makyaj yapıp yayınlıyor. Daha önce de yazmıştım blog yazarak zengin olunmuyor ama oradan gelen paraya ihtiyacı olan insanlar da olabilir. Para için kalitesiz blog yazmakla karıştırmayın bunu.. Benim bu reklamla ilgili tek eleştirim, yazının başından itibaren yazıyı kimin hazırladığı ve bu bloga ait olmadığı yazmalıydı... 
Bunun dışında gidip, firmalara ürün yollasınlar ya da çekiliş düzenlesinler diye yalvaran insanlar yerine bırakın bumads yayınlasınlar. Bunu da tabii ki yanlış anlamayın birçok firma kendileri teklif ediyor çekilişi ama yalvaranların var olduğunu da biliyoruz..
Sonuç olarak, ben bu yolda değişmedim, yanlış gördüğümü yine söylerim fakat bloglarla ilgili sistemleri de iyi bilmek gerekir. Ben bumerangı öncelikle yazarkafe aracılığıyla, trafiği arttırmak için kullanıyorum.. Bundan sonra gelen teklifleri yayınlama durumum muhtemelen yine içeriklerine bağlı olacak. Eleştiriler geldi diye asla yayınlamam demiyorum, çünkü emek verip yazdığım yazıları bile okumayanların eleştiri hakkı olmadığını düşünüyorum. Direk bana gelen eleştiriler, sevdiğim ve okuduğunu bildiğim arkadaşlarım tarafındandı bu yüzden ciddiye alıp bu yazıyı yazdım... Bu yazının içinde Bumerang'ı rahatsız edecek şeyler varsa da kusura bakmasınlar artık, onlar benim çekiliş yazımı bile yazarkafede yayınlamadı :)

17 yorum:

  1. seçilcim ne yaptın ya? düşmüş çenen gerçekten. canım ya ben bronz üyeyim nsaıl yükselcem bilmem.
    çekilişim var gelirmisin? gelmezsen bile destek olur musun? yalvartmadan beni :))))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hahahh yok yavrum yalvarma :)
      Ben Bumeranga üye olduğumda direk platin üye yazdı, yani takipçi sayısına, yayınladığı yazı sayısına, tıklanma oranına bağlı sanırım. Ama yeni bloglarında direk yazar kafeye yazı gönderebildiğini gördüm.
      Bir süre sonra tekrar dene ya da mail atıp sorabilirsin.
      Çenemin düşüklüğü genel huyum :) Yazıya başlayınca duramıyorum aslında bu yazıyı da bölsem bir Rossmann bir kişisel yazı çıkardı :D

      Sil
  2. Hangi reklammış bu yahu? Benim dünyadan haberim yok :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hee gördüm Vichy Idelia BB Cream imiş :) Aman boşver, milletin ağzı torba değil ki büzesin. İster yayınlarsın ister yayınlamazsın kime neymiş?

      Sil
    2. Yine bana çok tepki gelmedi de twitterda falan herkes buna sövüyordu :)Yani pekçok kişi okuduğu güzel bir şeyi açıp, yorum bırakma zahmeti göstermiyor ama eleştirme söz konusu olunca en önde yer alan bir sürü kişi var :) Neyseki benim bloga öyle kötü yorumlar gelmiyor, adsız yoruma da zaten izin vermiyorum..

      Sil
  3. içini dökmüşsünde benim yorumum altera ya =) bende aldığın allığı kullanıyorum da kalıcığı berbat bitmek bilmyior 1 yılı geçkindir bitsin diye sürüp duruyorum kokusuna gelince evet kokuları çok kötü genel olarak hele pudrasının iğrenç ötesi koklamadan kesinlikle anlınmamalı ki ayrıca ben içeriğinin doğal olduğunu hiç düşünmüyorum gayet parfüm ve kimyasal bileşikler var

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Alman sitesinden baktım bir sürü yere üye gayet organik sertifikalı bilmem ne yazmışlar da o zaman bu koku durumu doğallığından kaynaklanıyor :s Çünkü tüm ürünler kötü kokuyor ama birbirinin aynısı değil. Bir de sadece bir tanesinde son kullanma tarihi yazıyor o da geçmemiş ama tırstım :)

      Sil
  4. altera evet cok kotu kokuyor o yuzden almadim hic bu reklam konusuna gelincede baya dokmussun icini iyide etmissin isteyen istedigi gibi reklam yayinlar buna kimse mudahale edemez izlemek istemeyen izlemez

    YanıtlaSil
  5. sanal bebeği nerden buldun bende bikaç kez aradım ama bulamadım :S

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Media Markt'ta kasanın önündeki sepetlerdeydi, televizyon aterisi falan da vardı :))

      Sil
    2. teşekkür ederim çok mutlu oldummmmmm :)

      Sil
  6. tetris manyağıyım ben :)

    sanal bebeğim olsun ancak anahtarlık nıyetıne kullanırım ben onu
    bumerang reklamı herkesın canını sıkmış ılk defa denedıler böyle bır seyı eleştiriler muhakakk olacaktır aksılıklerde cok güzel anlatmışsın düşündüklerini

    alterra için rossmana girip ben neye bakacaktım yaa deyip çıkmıştım sımdı senın yazını okuyunca aklıma geldı de artık cok gec :)

    güle güle kullan allıkları ıyı dıyolardı bakalım nasılms yazısını yazarsan okumuş olurum ben de

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Alterrayı almadığın daha iyi olmuş :) Benimkiler bozuk sanıyordum başka kullananlarınki de öyleymiş :) Şu anda kapağı açık havalandırıyorum aslında o da pek iyi bir şey değil ama kullanabilirsem yazarım..
      Tetris hastalığım küçükken vardı, gece gözlerini kapatınca gözünün önünde tetris akanlardanım :D Şimdi oynasam tekrar başlar sanırım :))

      Sil
  7. Ahahaha bu yazının yarısı bana yazılmış, ana fikri aldım yavrum :) tamam tamam kızma lütfen:)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yok canım senin yorumuna cevap yazmıştım ama o yazıdaki yorumları silmem gerekti :s
      Sizin yorumlardan sonra gelen tepkiler ve benden daha çok başka bloglara gelen tepkiler üzerine yazdım :)
      Sen her şeyi söylemeye hakkı olanlardansın sana kızamam :D

      Sil
  8. İyi ki rimelini sürmemişsin. Bende Optimumda denemiştim bütün günüm zehir oldu resmen. Bitkisel diye öyle kokuyormuş muş muş :/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dışarıda maskara ve ruj denemiyorum zaten.. Fırça yapısına ve akışkanlığına bakıyorum sadece. Orijinal ürünü bile açıp parmakladıkları için, tester ürünlerdeki bakterileri düşünemiyorum.. :s

      Sil